top of page

Hello World!

  • Yazarın fotoğrafı: Elif
    Elif
  • 28 Haz 2024
  • 2 dakikada okunur

Yeni başlangıçlar. Yıllanmışların arasında taze açmış bir çiçek.

28.06.2024


Yazılımcılara ilk yazdırılan cümle.


Bir bebeğin dünyaya geliş anında iç sesini duysak yine "hello world" olabilir. Tabii bebek İngilizse. Ya da Amerikan. Ya da anası çokça İngilizce dizi film seyreden bir bebe. Farketmez.


Hamile kaldığımı, Instagramer videolarında gördüğümüz gibi test çubuğuna bakıp "ay hamileymişim" sevinç göz yaşlarıyla öğrenmedim de talihsiz olaylar silsilesinin akabinde öğrendim. Bunun iyi tarafı şu oldu, o talihsiz olaylar silsilesinin hayatımdaki yeri ve önemi bir anda gözümden düştü, demek ki aslında o kadar da önemli değilmiş. Ben neyin tribini yaşıyormuşum. Dünyaya insan getireceğim, daha önemli ne olabilir.


Hamileliği öğrendikten sonra yaptığım ilk şey yeni bir kaygı edinmekti. Şimdi etrafımda, benim hamileliğim üstünden kendi hamilelik ve annelik deneyimlerini anlatacak ve sorulmadığı halde bir sürü öğüt ve tavsiye verecek insanlar olacaktı. Nitekim oldu da. Daha çocuk anne karnında 3 aylık bile değilken "kesinlikle doğduğunda bunu yapma/şunu yapma" diyenler.. İnsanın inadına yapası gelmiyor mu? Üstelik hamilelik daha başlangıç, bir de bunun yeni doğum yapmış taze anne dönemi var. Etrafında senin anneliğini eleştirme/yeterli görmeme/anneliğine kendinde yorum yapma hakkı görenler. İşte tüm bunlarla/bu tarz insanlarla baş edebilme kaygısı, yeni kaygım.


Bir de doğacak çocuğunu en iyi şekilde yetiştirme kaygısı tabii. Bunun için hemen adım atıldı, tavsiye edilen çocuk gelişimi ve psikolojisi, çocuk nasıl yetiştirilmeli tarzı kitaplar edinildi. İçlerinden 4 tanesine başlandı, 2 tanesi okundu, okunanlardan bir tanesi çoktan unutulmaya yüz tuttu. Kitaplar okundukça doğacak çocuğundan çok kendi çocukluğuna inildi ve sendeki problemlerin nedenleri keşfedildi, ufak aydınlanmalar yaşandı. Sanki her alınan kitap anında okunuyormuş gibi yeni kitaplar gelmeye de devam ediyor. Keşke kitap alma hızım okuma hızımla aynı olsaydı..


Bir de cinsiyet öğrenildikten sonra isim koyma mevzusu var. Başlarda kimseye söylemedik aklımızdaki ismi, yine insanların yorumlarına maruz kalmamak için. Sahi biz neden karı koca insanların yorumlarından bu kadar imtina ediyoruz, sorun bizde mi, yoksa bu zamana kadar ki yorumlardan bıkmışlıktan dolayı mı, yoksa problem etrafımızdaki insanların biz sormadan fikir beyan etme alışkanlıkları mı.. Vallahi bilemiyorum.. Belki de problem her iki taraftadır, hem bizde, hem insanlarda. Neyse ki kimse tahmin ettiğimiz gibi kötü yorumlarda bulunmadı. Bebeğimize Atlas ismini uygun gördük, herkes de beğendiğini söyledi, gerçekten beğendiler mi? "I really don't care". Bana çaktırmamaları kafiydi.


Etrafımda "hele bir bebek doğsun artık şunları yapamayacaksınız, bu kadar gezemeyeceksiniz vs" diyen ebeveyn dolu. En çok istediğim şey ise "nasıl da yaptım ama", "hani bebekle gezilmiyordu" diyebilmek. Bu arada evet, bilmiyorum, gerçekten yapamayadabilirim, gezemeyedebilirim ama benim anlamakta güçlük çektiğim, kendi yapamadıklarını başkaları da yapamayınca mutlu olan insanlar. Atlas sana sesleniyorum oğlum, birlikte başarmayacağımız şey yok, ananın sözünü dinle.


Tabii ya, şimdi vaktim varken yazdım böyle uzun uzun, bakalım sen doğduğunda bir cümle dahi yazacak vakit ve enerjiyi bulabilecek miyim.


28. hafta + 3 günden seslendim.

Sevgiler,

Elif





Comments


bottom of page